Devletin Subayı, Subayın Devleti

“İnönü ile Menderes dönemindeki aralıksız ardışık gizli örgütlenmelerin bilgilerine, Üyelerdeki kuşak/ rejimlerin farklılığına rağmen, bazı temel noktalarda bir 'süreklilik' söz konusuydu. Bu süreklilik, kışlalarda genç subayların 'n'olacak bu memleketin hali' yolculuğuna aradıkları 'benzer' yanıtlarda güvenliydi. Amerikalı askerî ekolüyle yetişen 1920'ler kuşağını temsil ediyorlardı. Ancak memurlar nezdinde bu iki ekol arasında kesin kopuş olduğunu söylemek mümkün değil. Nesimi Gökşen'in Devletin Subayı, Subayın Devleti kitabı, 27 Mayısçıların ama onun da ötesinde 27 Mayıs'a giden yolda askerin içindeki öbekleşmelerin temel motivasyonunu anlamaya çalışıyor. Siyasetçilere güvensizliği, siyasetin yüklenen aşağılayıcı anlamı, ülkedeki geri kalmışlıktan kurtarılması misyonunu asker içinden görerek, kuşaklar ve ekol ayrıntılarında gezinerek, toplumun “müdahale”unu nasıl edindiklerinin kaynaklarına giderek, askerin toplu olarak hayatta kalan “kaygı”larını irdeleyerek 27 Mayıs'ın farklı bir veçhesini ortaya koyuyor. Tanıtım Metni