Din ve Terör

Yıllık terörün sıcak bir şekilde cereyan ettiği coğrafyalar genel anlamda, İslam'ın hakim olduğu Ortadoğu ve Orta-Güney Asya bölgeleri olarak ön planda korunmaktadır. Ağırlıklı olarak bu rejimlerin sürdürülen terörizmi, destekçileri olan emperyalist güçlerin amaçları uğruna İslam dinini istismar etmeye devam etmektedirler. Bunun sonucunda özellikle Batı kamuoyunda İslam ile terörün yan yana kullanılması, saklanması, planlı ve programlı olarak idame ettirilmeye başlandı. Hâlbuki İslam dini başta olmak üzere hiçbir ilahi dinin, terör dâhil her türlü haksızlık, zulüm, baskı, şiddet vb. durumlara izin vermediği aşikârdır. Dolayıyla Taliban Hareketi ve benzeri dini motifli terör politikalarının, faaliyetleri ve izledikleri terör menşeli politikayla İslam'a zarar verdikleri görülmektedir. Taliban gibi dini, kendine özgü bir anlayışla kitlelere dikte eden yasa dışı örgütlenmelerin, din ve dini değerlerle uzaktan yakından ilişkileri olmayanlar gibi din adına yürüttükleri eylemler ve direktifleri de hamilerinin çıkarları ve direktifleri ile sürdürülmektedir. Terörist eylemcilerin sönen yaşamları ve dağılan ailelerin düştüğü durumda alınıp alınmaması işlemlerine her gün bir yenisini seçmekten de geri durmadıklarını görmenin artık neredeyse olağan bir durum haline getirilerek müşahede edilmektedir. Bolluk yaparken İslam dini adına kazanç elde etmek ise bir Müslüman gözüyle çizgiler oldukça düşündürücü, endişe verici ve acı verici bir durumdur. Kurbanlarını özellikle toplumun önde gelen aydınları, din âlimi ve kendilerinin dayanıklılığının yeterliliği ki kişilerden seçimleri ise bir başka düşündürücü husustur. En acısı da bu eylemlere alet olanların çoğunluğunun özellikle geleneksel din eğitiminin yapıldığı medreselerde okunmakta olanların olması, onların şiddet eylemlerine alet edilmesidir.Tanıtım Metni