Dindar Bir Doktor Hanım

Ömrü boyunca 'kadınların paylaşımları ne olursa olsun ki' düşüncelerini de dahil edemeyeceğin Hümeyra Hanım, karşılaştığı bütün zorluklarla, zorluklarla tevekkülle iman, sabır ve ekkülün yaşadığı güçle mücadele etti. Hizmet hayatı yoğunlaştıkça genç kıza mahsus evlilik hayalleri de uzaklaşmış, kendi ifadesiyle: 'İşte bir anne lazım, annelik çok yüksek bir mevki ama yedi mahalleye de bir doktor gerek. O da ben olayım, annelere bakayım' diye düşünmüştür. O zaten herkesin bildiği Hümeyra Annesidir... -Sibel Eraslan- Bu kitap, Cumhuriyet'in ilk dönemde tıp eğitimi alıp doktor olan Ayşe Hümeyra Ökten'in günümüz gençlerine örnek nitelikteki hayat hikayesidir. Doktor Ayşe Hümeyra Ökten, 85 yıllık geçmişin yarım asrını hastalarına adar ve tek başına bir vakıf gibi hizmet verir. 1959'dan bu yana İslam dünyasının çok yakınında bulunan Ayşe Hümeyra Hanım, birçok alim ve devlet adamının da doktorluğunu yaparak herkesin sevgisini kazanır. 1953'te Kızılay'ın teklifiyle Medine'ye görevli ilk kadın doktor olarak gider. Bu gidiş onun için bir dönüm noktası olur ve bir daha o kutsal topraklardan kopmaz. Artık evi de Mekke ve Medine olur. Türkiye'de geleceğin başbakanlarının yetişeceği İmam Hatip Liseleri'nin olgunlaşması için insanüstü çabalar gösteren Mahmud Celaleddin Ökten'in kızı olan Ayşe Hümeyra Ökten, kendisiyle yapılan bu söyleşide, babasını ve çevresini özel olarak anlatıyor, Mehmed Zahid Kotku, Babanzade Ahmed Naim, yahirü'l-Mevlevi, Mehmed Ali Ayni, Mahir İz, Nurettin Topçu, Orhan Okay, İsmail Fenni Ertuğrul, Mustafa Şekip Tunç, Küçük Hüseyin Efendi ve Mehmed Akif Ersoy gibi bir döneme damgasını vurmuş ilim adamlarının hayatına dair dersler kadar hiç bilinmeyen birçok anekdot aktarıyor. Tanıtım Metni