Dinle Sebastian

Kâmile bir gün, bir Alman kadın arkadaşı ile sporun devamı sonrasında, erkek ve kadınların birlikte girebildikleri bir saunaya girdi. Uzanmış tahta banklara sere serpe. Siyah uzun teklifler, hafif tombul varlığı ve esmer teninden yola çıkmış olsa gerek bir Alman erkek, Kâmile'nin Türkiyeli, daha uygun Müslüman olduğunu düşünmüş. Kısa bir süre sonra kendisiyle ince ve terletici bir sohbete koyulmuş. Pek gecikmeden asıl terleten soru geldi: “Başörtünüz nerede?” Anadili gibi Almanca konuşan arkadaşı da arkadaşı da şaşırmış ve soran gözlerle bakınca, Alman bir hata yaptığını anlamış, etkilemeye çalışırken tam anlamıyla kaş yaparken göz çıkarmış. Gazeteci Fulya Canşen'in anında bire Almanya macerasını ve iki ülke arasında geçen, ne sözlü ne buralı bir hikayeyi sırasında DİNLE SEBASIAN, saklanabilen bir gazeteci gözüyle Almanlara, “Alman bürokrasisi”ne, Almanların Türklere ve “Alamancılar”a bakışına hoş bir şekilde yaklaşıyor. İçten, açıksözlü ve samimi anılarla bezeli DİNLE SEBASIAN, cesur bir kadının kimliği ve etiketler uçağına hiç bulaşmadan kendini gerçekleştirmesinin hikâyesi. Tanıtım Metni