Diplomasi Tarihi 4 - Sovyetler'in Afganistan'ı İşgali
Diplomasi Tarihi 4 - Sovyetler'in Afganistan'ı İşgali
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
"Her Peştun, kendisinin Büyük İskender olduğunu zanneder ve dünyanın bunu kabul etmesini ister.Sonuç, kuzen ile kuzen, kardeş ile kardeş ve çoğu zaman baba ile oğul arasında sürekli bir mücadeledir.Bu, çağlar boyunca mahvoluşunun hikayesidir.Büyük bir millet olmayı başaramadılar… Zira, kardeşinin görmeyitense kendi evini yakmayı tercih ederdi." Yirmi farklı etnik grubun oluşturduğu, aşiretçiliğin kuralı devam eden ve bir tür millet olamayan, birlik kuramayan bir coğrafya için bundan daha güzel bir ifade olanakları. Asya'nın belirlediği; Çin, Hindistan, Pakistan, İran ve Orta Asya bozkırlarının arasında, Herat ile bir zamanlar insanlığın medeniyetinin en gözde örneklerinden biri vermiş olan Afganistan iki yüzyıldır süper güçlerin “Büyük Oyun” olarak fırlatılan mücadelenin vahşi ve acımasız bir mücadele ve güç alanı olarak en geri kalan bölgelerden birinin dönüşmüş durumda. Sovyetler Birliği, 1979'da Afganistan'ı işgal ederek, bir ülke sosyalist gördükten sonra Moskova'nın o ülkedeki bir daha kapitalist kampa dönmesine asla izin vermeyeceğini savunan Brejnev Doktrini'ni uygulamıştır. ABD ise Pakistan'ın ekonomisini garanti altına almakta, Sovyetler'in bölgede daha fazla büyümesini engellemekte ve Afganistan macerasını artırmayı hale getirmek, işgali sonlandırmak için kendi bakış açısıyla oldukça etkin bir politika ve planlı harekat yürütmektedir. Afganistan bir yandan ABD ile Sovyetler arasında rekabet alanı haline gelirken, diğer yandan radikal hareketler için verimli bir zemine dönüşmüştür. Afganistan'daki işgal sonuçları, bugün başta Ortadoğu olmak üzere dünya politikasında radikal cihatçı hareketlerle bağlantılı olarak gösteriliyor.Tanıtım Metni
Paylaşmak
