Dört İşlem

Hiçbir başarının cezasız kalmadığı bir ülkede, yurduna ve diline hizmet bedelini 12 Mart zindanlarında ödüyor, "Unutmamak gerekir ki, insan hapishanede de özgürdür. Çünkü bir bakıma özgürlüğü insanın yüreğinde, ciğerinde ve beynidedir. Bunlar olmadan sonra dışarıda kalmış olanlardan kaç para eder!..." diyebilen bir aydının yazıları. “Ülkemi seviyorum, bayraklarımı seviyorum, bir evren tutsağıyım ama kendi dilim var, ben yapıyorum!” dizeleriyle Türkçeye sahip çıkma bilincini aktaran bir ozanın satırları. Büyük şair, usta yazar Özdemir İnce olanca bilgeliğiyle ve ozanca sabrıyla doğru bildiğini Dört İşlem'de vurgulamayı sürdürüyor. Doksan yıllık mümkün olan uzunluğu ayrıştırmaya devam ediyor, çünkü o, Mustafa Kemal Atatürk'ün devrimi emanet ettiği “Türk Gençliği”nin yaştaki ya da bedende değil, zihninde düzenli oluşunda. Aydın olmayı duyumsayan, donanımlı bir entelektüel olarak sahip olduğu adadığı doğruları kendine özgü biçemiyle haykırıyor. Resimde Rıfat Ilgaz'ın “Aydın”ı yazılırken anlatıldığı gibi:Yollar kesilmiş alanlar sarılmışTelörgüler çevirmiş bölgeselniFırıl fırıl cihaz kuşları tependeBenden geçti mi demek istenir?Aç iki kolu iki yanındaKorkuluk ol! geçmişteki yıllardan önce anlatılan gibi:Ey oğul bir gün yazıcı olursankuşkunun birikmenin ve beklemenin yazıcısısakın masal ayırmanın ülkelerin çocuklarına Zaman akıp gitmete dağ taş kristaldemir paslanmakta temel çürüyoral kalemi bilinenen en gerçek sözü yaz… Tanıtım Metni