Dost Ateşi Altında Yaşamak

Son beş yılımızın belki de yüz yıllık bedeli. O kadar kısa bir sürede o kadar çok şey yaşadık ki... “Bunu da atlatabilir” diye sorduğumuz her soruyu sorduktan sonra sorduran “badire”den daha büyüğüyle sınandık. Düşmanın düşmanlık yapmaktır bildik. Bir de “Dostluğumda” tutuldu. Dost sandıklarımızın ihanetine tanık olduk. “Dost bayramınız altında günler”i ancak ayaklarımız bu topraklara sımsıkı basarsa, uluslar arası kodlarımıza yeniden dönerek geçebileceğimizi bildik. Hepsini kaydettik. Bunları yapmadınız. Günün geldiğinde durduğumuz yerin sıcaklığı en yüksek sesten dillendirdik. Günü geldiğinde meydan okuduk. Ölümü göze aldık. Milli ve yerli olanların yanında yerimizi aldık! Safımızı tercih ederken bir an olsun belirtmedik. İş bu kitabın özeti budur... Yaşadığımız günlere tanıklığımızdır. Derdimizin kayıt altına alınmasıdır. Derdimizi söylemektir. İstiklal Madalyası sahibi dedem Hasan onbaşının bize öğrettiği duadır. “Allah (cc) devlete, millete zeval vermesin!” Tanıtım Metni