Duisburg Treni
Duisburg Treni
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Fakir Baykurt, öykülerinde köyün sertliği, yoksulluk, cahillik, taassup, batıl inanç, sömürü gibi sorunları ele alarak köylünün maddi ve manevi dünyasını toplumsalcı ve gerçekten bir görünüşten işliyor. Gözlemlerden, canlı tanıklıklardan yola çıkan yazar, günlük konuşma dilini öyküye taşıyarak zaman zaman mizahi bir dil kullanarak; Bürokrasinin çarkları arasında sıkışan ama içinde bir rehber barındıran “sıradan insan”, yaşadığı yerin atmosferiyle birlikte silinip bir biçimde betimliyor. İlk basımı 1982'de yapılan Duisburg Treni'ni yeniden okurla buluşturuyoruz: "Bu bilgiyi doğru buluyorum. 18 yaşındayım. Dört yılda bu ülkedeyim. Bir insanlarla öğrenmek istiyorum..." "Yerimiz yok demiştim boyutu.." Bay Walder biraz durdu. “Polonya başka!” dedi sonra. “Hükümet, Polonya'dan gelenlere karşı dayanıklılık istiyor...” Nereden geldi, nasıl olduysa, “(Aman devam et! Bugün sonuç alacaksın!)” diye bir umut içine doğdu. Bölüm şefi Herr Walder'le konuşmasını sürdürdü: "Az önce Almancamın iyi olduğunu, ama Alman diliyle kara verebildiğini berber istemediğini söylemiştin. Beni geri göndermeden bu noktayı biraz daha açıklamanızı rica ediyorum.." artıyor...” Tanıtım Metni
Paylaşmak
