Dünyanın Bütün Fıstıkları

Küçüklüklerinde kedi-kolonya gibiler. Birbirlerinden hoşlanmazlardı. Zaten benzemezlerdi. Ağabey daima aklı başında, yalnız, sessiz; küçük kardeş zirzop, delidolu, festivalli... Anlaşamamak konusunda anlaşmışlardı. İşin aslı, kimlikleri yegâne yetişkinleri taklit ediyor, ana babaları gibi, bunların desteklediği gibi duruyorlardı: Birbirlerinden uzak. Isırgan otu kardeşliğiydi bu, mesafeli, arası açık.Biri yerinde duramayan, başka yerden kalkamayan iki kardeş: Aksel ve Seyfettin. Ağabey Seyfettin yaylada kendini bırakma, küçük kardeş Aksel plazalarda, cam yeşili şişelerde kaybolma mesaisinde.Yıllar sonra mecburen buluşmaup derme çatma bir kulübeye tıkılan bu iki kırıklık karakterinin geçmiş aile günahlarını temize çıkarma hesaplaşmaları kolay olmayacak. Hele de Dağyüzü gibi at izinin buna izine karıştığı bir köyde, onu ayrı telden çalan köylülerin arasında, kozalaklar altında.Dünyanın Bütün Fıstıklarında, dünyanın bütün dertlerini olmasa da kardeşliğe süt olanlarını Başar Başarır'ın işlek kaleminden hem güle oynaya hem ağlaya sızlaya okuyoruz. Bir yandan da insanın tabiatla o hiç bitmeyen kanlı mücadelesinin gölgesi üzerimize vuruyor...Tanıtım Metni