Dünyanın Orta Yeri

Uzakta, denizin ötesinde, zeytin ağaçlarının, heyecansız rüzgarların arasında, dağların ve çiçek kokularının gölgesinde bir köy. Tuhaf rüyaları, türlü maharetleri, farklı hikayeleriyle kimi tanıdık kimi yabancı insanlar. Gizemli bir kaza sonucu köy misafiri olan iki adam ve sıcaklıktaki usulca çalışmaya giden yolculuklar. 2010 Orhan Kemal Öykü Ödülü sahibi Aysun Kara, bu sefer Dünyanın Orta Yeri isimli romanıyla buluşuyor okurla. Sırtını tek bir hikâyeye yaslamak yerine, bizi farklı insanların dünyalarına dahil ederek bir bütün oluşturmayı yeğliyor. "Kidonya'da yaz sıcağının iyiden iyiye hissedildiği sıradan bir umut zamanı, teknolojik ucu yenilmiş bir lor tatlısı gibi görünen önce dut ağacına tırmanan çocuklar farklıydı. Büyüklerine özetlemek için gerçekten dil döktükleri bu durum, bir süre sonra tarladalardan kapılardan önlerinde pinek ihtiyarlara kadar Kidonya'da kim varsa herkesin dikkatini çekti. durum, yaşı yetenlerin bunun sıradan bir güneş kırılması olduğunu söylemesiyle açık eldetu. Yine de Kidonyalılar o alacakaranlık miktarından sonrasını iş gücünü bırakıp güneşi kaplayan karanlık daireyi, etraftaki halkaları parlak halkayı izleyip yakaladılar.” Tanıtım Metni