Dut Ağacı
Dut Ağacı
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Dut ağacıyla Mayevka köyüne geldiğim ilk gün tanışmıştık. O zamanlar daha genç denecek yaştaydı. İlk önce üç yıl, sonra da yedi yılı birlikte geçirmiştik. Toplamda yirmi yıllık beraberliğimiz olmuştu. Acı tatlı geçen her gün, kendi dünyasından bahsediyorluk demişti. Üzerinden geçen yıllar boyunca dut ağacını da yıpratmış olacak ki benden önce, kazanmanın huzurunu karşılayabildiğimde. Ona son görevimi yapmayı düşünmeyi düşünüyorum. Ağrıdan yanmış olan ayaklarımı yerde sürükleyerek yana doğru yürüdüm. Yerde sere serpe uzanmış görünen görüntü içler acısıydı. Dokununmadan başında bekledim. En yüksek seviyedeki dallarından, ayakucundan sarkan soğuğa kadar göz gezdirdim. Acı içerisinde kıvranıyordu. İmdadını duyurmaya çabalayan yürekleri dağlıyordu. Yattığı yere doğru eğildim. Ellerim ile yaralarını sarmak. Oğlunun nefesini veriyordu. Yapacak bir şey kalmamıştı. Son bir kez, dolaşan ayak ucuna kadar dikkatli bir şekilde yerde yatışını seyrettim. Daha sonra gözlerimle vedalaştım. Tekrar başlamak üzereyim. Onun fani gibi o da hayata bakışı yummuştu. Son görevimi yerine getirmeliydim. Kilere doğru yürüdüm. Tanıtım Metni
Paylaşmak
