Duygularını Pişiren Kadın: MAN

Bana hamile kalıp dünyaya gelen birinci annesinin kafasında delik vardı. Beni bir sebze bahçesi bamyaların arasında toplamış olan ikinci annemin inancında bir delik vardı. İnsanlara artık inanmıyordu, özellikle de konuşurlarken. İlk adımlarımı atmama şahit olan üçüncü annemse Maman'dı, benim Maman'ım. O sabah dünyaya yeniden kucak açma isteği duyup odasının o güne değin kapalı kalan pencere kanatlarını aralamış. Uzaktan, sıcak gün ışığının içinde beni görmüş, dolayısıyla onun kızı olmuşum. İsminin anlamı, dünyadaki gelişim öyküsüyle birlikte düşünülen tuhaf bir ironi yaratan Mán (Vietnamcada “tüm arzuları gerçekleşmiş” anlamına gelir), tam üç anneye sahiptir: İlki, savaş zamanı onu bir tarlada doğurup bırakan genç bir kız, ikincisi onu bamya tarlasında bulmak daha sonra yeniden terk eden bir rahibe, sonuncuysa hayatta kalmak ve çocuğu korumak için gönülsüzce bir casusa dönüşen Maman. Onu doğuran kendisi değildir de yetişkin kızının Vietnam'da can güvenliğine sahip olmadığının farkındadır ve onu korumak için elinden gelene yapmaya hazırdır. Böylece bir gece vakti son durağı Montreal olacak tehlikeli bir şekilde uğurlar sevgili kızını... Plan, Man'ı Montreal'de yaşıyor, Vietnamlı, zengin bir aşçıyla barındırılıyor. İmzalar atıldığında kadının dileği kabul olur; kızı artık güvendedir. Ruhu çiftin kocasının restoranında yemek yeme şekli olanca ayrılıklığı ve kederiyle yemek çeşnilendirmesi de ölüm korkusundan ırak bir yaşam sürmeye başlar Mân; ta ki gerçek aşkla tanışıp onu tadana dek. Bir yerde ait hissetmeyenlerin birinin ait olduğunu hissetmekte de zorlandığı, nihayetinde binbir güçlükle hayata tutunanların mutlu olmak konusunda ayak direyişini konu eden bu şiirsel eser, şüphesiz ki, Kim Thúy külliyatının mihenk taşı.Tanıtım Metni