Edebiyat ve Mimarlık

Edebiyat ve mimarlık… Biri kelimelerle şekillenir, diğeri ise taş, tuğla ve betonla. Fakat bu iki disiplinin arasındaki bağ, yüzeyde görünenden çok daha derindir. Elinizdeki kitap, edebiyat mimarlığının tasarımlarının genişlerindeki kesişim noktalarını, evrenin nasıl beslendiklerini ve yaratıcılığın iki farklı varlığını gözler önünde seriyor. Mimarlık ve edebiyatın kesişiminde değerli üretimlere imza atan yazarlar, edebiyat ve mimarlık arasındaki çeşitlilik perspektiflerinden bu etkileyici ele alıyor. Yazılı kurgu sürecinin kent mimarisinden ilham alışı, bir romanın sokaklarında dolaşan karakterlerin adımlarıyla şekillenen şehir tasvirleri... Ya da mimarilerin biçimleri metinlerden esinlenerek hayal edildikleri ve inşa edildikleri kentler... Bu karşılıklı etkileşim, hem sanatın hem de yaşamın nasıl tasarlandığının yeniden başlatıldığını davet ediyor. Edebiyat ve mimarlık meraklıları için bir ilham kaynağı olan bu kitap, şehirlerin ve hikâyelerin nasıl anlatıldığına dair yeni bakış açıları sunuyor. Tasarımın iki bölgesinin sınırlarını ve sınırlarını nasıl genişlettiğini görmek isteyenler için vazgeçilmez bir başucu eseri.Tanıtım Metni