Edebiyatta Resim Esintisi

Leonardo Da Vinci, Mona Lisa'nın, Louvre'dan kaçarak sevdiği gençleşmek Çin'e gideceğini bilse, Jokond ile Si-Ya-U'yu kaleme alan Nâzım Hikmet'e ne derdi acaba? Hans Holbein, “Tabutta Ölü İsa” tablosunun, üç yüz yıl sonra Dostoyevski'yi derinden etkileyeceğini ve “Budala”ya esin kaynağının esnekliğini düşünebilir miydi? Pieter Bruegel, “İkarus'un Düşüşü”nün Melih Cevdet Anday'a şiir yazacağını okuyabilseydin? “Körlerin Yürüyüşü” adlı eserinin, Jose Saramago'nun “Körlük” romanına tohumla bilebilir miydi? Marcel Proust, üç bin sayfalık nehir romanında bir müzeyi dolduracak kadar tabloyu işleyense, “Kayıp Zamanın İzinde”, yedi tesadüfen buldunuz mu? Müze müze gezip notlar alan Ahmet Hamdi Tanpınar, kitaplarda tabloları işlemese aynı etkiyi uyandırıyor mu? Renoir'ın “Okuyan Kadın” tablosunu “Huzur”unda incece anlatsa romanı nasıl olurdu? Resim sanatının edebiyattaki bilgileri ilgilenenlere kaynakça olabilir bu kitapta, ressamların, doğrudan içsel bağ kuran yazarlarının, tabloların ve edebi eserlerin duygu akrabalığı, ince analizleri yer alıyor. Albert Camus, “Yaratmak iki kez yaşamaktır.” diyor. Ancak elinizdeki kitap, “yaratımın” iki kezden çok yaşamın sunulduğunu kanıtlıyor. Bir edebiyat öğretmeninin, dünyaca ünlü müzelere giderek, araştırarak, hazırladığı bu kitap, resim ve edebiyatla kesişmesinin mikroskobik bir incelemesidir. Şeyda Apaydın Tanıtım Metni