Efsun Sokağı 137

“Artık gece bölünecek... Çok yakında gece bitecek ve sonsuz kırılma kopacak.” Antik Mısır'da doğan ve yüzyıllardır yaşamaya devam eden simyacı, özgür günlerinden çok uzakta, modern dünyanın kısa kaçları arasında yaşamaya çalışıyor. Tekinsiz eklenen tarihî köşke taşındığında plan varlığını sürdürmektedir. Meşum köşkteki davete icabet eden üç kişiyse sadece kendi hayatlarını değil tüm dünyayı değiştirecek bir teklife “evet” dediklerinin farkında değiller. Terazinin diğer kefesindeyse insan azmanı bir mezar çalınması, iki yaşlı bekçi ve canlı canlı gömülüen bir kadın vardır. Bu iki grup arasındaki savaş halka halka büyüyerek herkesin savaşına dönüşecek. Terazinin dengesini bozacak kişiyse yıllar önce ölen küçük bir kız çocuğudur. "Burada olanlar bir süre sonra her yerde başlayacaktı. Dünyayı saran asfalt kabuk kırılacaktı ve her şey geride kalacaktı; taş ve çelik yığınlarının arasında, külle kaplanmış bir beton artıya dönüşecekti. Geçmişten gelen tek şey, yitik şehirlerin mezar taşlarını andıran binaları yapacak. Granitten, mermerden, betondan ve çelikten mezar taşı; yıkılmış, kırılmış, dökülüp ufalanmış ufalanmış ufalanmışlar ve mabetler; Dünya, ağaçların çocuklarını alıp, cirit atacak bir hayaletler müzesine dönüşecekti. Metruk binalarla dönüştürülmüş şehirlere bakacaklardı ve kimse hikâyeyi bilmeyecekti.” Tanıtım Metni