Pozitif Yayınları
Ekranın Ardında Kaybolan İnsan
Ekranın Ardında Kaybolan İnsan
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
İlk adım belki de zararsız bir şeyle başladı: Çiçekler. Doğa, evlerimize çiçeklerle taşındı ama bakım zordu, ömürleri kısaydı. “Neden sonsuza dek canlı gibi duran çiçekler yapmayalım?” diye düşündüm. Böylece her gün mükemmel bir şekilde yapay çiçekler hayatımıza girdi. Ama bu mükemmeliyetin bir bedeli var: gerçekten uzaklaşmak. Çiçeklerle başladık ama bu yetmedi. Etrafımızda doğanın kokusu da olsun istedik. Bu sayede parfüm şişelerine yapay kokular eklemeye başladık. Lavanta kokusu, okyanus esintisi ya da taze meyve aroması... Hepsi bir şişenin içinde, birkaçı püskürtülene kadar yakın. Daha sonra midemiz hedef alındı. Laboratuvar ortamında üretilen yapay etler, genetik sebzeler, daha uzun ömürlü, daha dayanıklı ve her zaman saklanarak getirildi. Süpermarket raflarında yaşadığımız yiyeceklerin artık çoğu, gerçek anlamda doğal bir ürün değil. Gıdalarımız yapay hale geldikçe, beyinlerimiz de aynı süreçten geçti. Yapay bilgiler, sahte haberler, yanlış yönlendirmeler hayatımızı kuşattı. Artık doğruyu yanlıştan ayırmak zorlaştı. Dijital dünyanın bu yapay bilgi bombardımanı, bir yandan her şey hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlarken, diğer yandan gerçekleri saklamak nerede kafamızı karıştırdı. Ve işte nihayet, bu yapaylık yolculuğunun son noktası: Yapay zeka. Artık makineler bizim yerimizi düşünüyor, analiz yapıyor, kararları kalıyor. İnsan beyninin yarattığı en büyük icatlardan biri olan yapay zeka, şimdi insanlığın kendisi okuyor. Yapay çiçeklerle başlayan bu yolculuklar, yapay zekaya kadar uzanan bir dönüşüm hikayesi. Peki bu süreçte biz neye dönüştük?..Tanıtım Metni
Paylaşmak
