Vakıfbank Kültür Yayınları
Esrarengiz İstanbul
Esrarengiz İstanbul
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
İcabında kavgaları ayrılır, kanlı bıçaklı düşmanları barıştırırlar, racon keserler, söz dinlemeyenlerin ağızlarına birer tokat atıverirlerdi. Esnaf arasında sözler çok geçerdi. Dik ve çevik adamlardı. Eskiden kalma bir itiyatla [alışkanlıkla], aralıksız sol omuz inik, sağ omuzda kalkık yürürler, afili afili konuşurlar, fıskiye gibi tükürdüklerini ta konaklayan turistlerrürlerdi. Feslerini, yine eski tertip eğri, kaş üstüne kadar eğik giyerlerdi. Bu külhanbeylere, kabadayılara mahsus giyiniş davranışı idi. Yirminci yüzyıl Türk basınının önde gelen isimlerinden Münir Süleyman Çapanoğlu'nun (1894-1973) sağlıkta kitap olarak yayımlamak olanağı bulamayan çalışması Esrarengiz İstanbul, Sultan II. Abdülhamid döneminden (1876-1909) başlayarak Meşrutiyet'e ve 1920'lere kadar uzanan nemli dünyasını, kabadayıları, külhanbeylerini, karanlık sokakları ve belli yaşadıkları de batakhaneleri, meyhaneleri ve gazinoları anlatıyor. Kabadayıların kaç çeşidi mevcuttu? İsim isim, semt semt kabadayılar neredeydi ve vukuatları nelerdi? Hangi silahlar, nasıl kullanılırlardı? Argoları, jargonları, raconları biliniyor mu? Kabadayıların siyasetle ilişkisi, mafya döneminden çok önce nasıldı? Sadece kabadayılar mı? Hayatlarında eğlencelerin mühim bir yer tuttuğu hovardalar, çapkınlar nasıl âlemde bulunurlar, tüketirlerde eğlenirlerdi? Meyhanelerin müdavimi şairler ve edipler kimlerdi? Sizleri bu kitapta, 100-120 yıl önceki İstanbul'un karanlığı ve esrarengiz binbir âlemi ve çehresi bekliyor… Tanıtım Metni
Paylaşmak
