Evlerden Uzak

"Çünkü insan yalnızlığı bir kere tattı mı, başka türlü de var olabileceğine inanması artık imkansızdır. Yalnızlık mutlak bir iyileşmetir. İnsanın bir pencereye odaya bakılmasında ışık yanan bir odada kendi imgesini görür; göle yukarıdan bakıldığında da ağaçlarda ve gökyüzüyle sarmalanmış kendi imgesini görür. Aldatmaca bariz, bariz olduğu kadar da pohpohlayıcıdır. İnsanın aydınlığa gittiğinde ise, ile orası, bu ile şu şekilde arasında bütün olarak, belki de sığınacak yer olan insanlar içten içe öfkelidir; çatıyı, omurgayı, kaburgayı kırmak, pencereleri paramparça etmek, zemini sular satıcıya bırakmak, perdeleri delik deşik etmek, kanepeyi suya batırmak isterler." Annelerinin ölümün ardından önce anneleriyle, sonra büyük halalarıyla, en sonunda da teyzeleriyle birlikte göl kenarındaki küçük bir kasabada yaşayan iki kız kardeşin hikâyesini Evlerden Uzaklarda anlatıyor. Bir yandan büyümenin kendine özgü sıkıntılarıyla boğuşan Ruth ve Lucille, diğer yandan da teyzeleri Sylvie'nin ayırt edici karakteri ve hayat tarzına karşı bocalayarak kendi yollarını çizmeye çalışıyorlar. Amerikalı yazar Marilynne Robinson, aile, kayıp, hafıza, fanilik, aidiyet ve yabancılık gibi konulara kafa yorarken, derinlikli gözlemleri ve şiirsel betimlemeleriyle sıradan insanların büyüsünü açığa çıkarıyor. Tanıtım Metni