Eylül

Eylül, edebiyatın, şiirinin, koruması altında. Hem aylardan bir ay hemde ayötesi bir zaman, bir yer, bir duygu. Buna karşılık belki de 12 ay içinde en mahcubu, enalçakgönüllüsü, en incesi. Onu öyle çok övüyoruz ki neredeyse kendini unutturup başka bir ayakaçacak, belki şubat olacak belki temmuz. Yapmayalım, abartmayalım, eylülün varlığı yeter deyipeylülde kalalım!İnsan da eylülün koruması altında. Eylül kendini insanlar adamış durumda. Yeter ki yazbozgunuyla kış haritasına girip, hem kişisel hem de hafızasını değiştirebilme zindana çevirmesindiye, fazlalıklarını alıp insanın. Azını da çoğa sayar. Özgecidir, ne hüznü ileri sürer ne gazeli.Yavaşlığıyla sakinleştirir, usulüyle kendine gelir insanı.Eylül bizim neyimizdir? Herkesin kendisinden bir parçayı onda bulduğu ya da bulunduğu yerde bulunuyor. Yoksa dane yapar, bulur buluşturur verir. Bu kitapta okuyacaklarınız da eylülün bize verdiklerimizdenstadımlık şeyler. Eylül üzerinden.Hakan Akdoğan