Ürün bilgisine atla
1 / 1

Ayrıntı Yayınları

Felsefe Sahnesi

Felsefe Sahnesi

Normal fiyat £15.00 GBP
Normal fiyat İndirimli fiyat £15.00 GBP
İndirim Tükendi
Vergiler dahil. Kargo, ödeme sayfasında hesaplanır.

Felsefe Sahnesi, daha çok Foucault'nun 1960'lar ile 1970'lerin başında kaleme aldığı yazılar ile yaptığı söyleşileri kapsıyor. Bu dönemde Foucault sadece Fransa'nın değil, aynı zamanda Batı dünyasının ülkelerine de tam kelimenin tam anlamıyla dağıttığı ve özellikle incelemelerinde kulandığı araştırma ve genelleştirme yöntemleri çerçevesinde hararetli bir tartışma yaratmıştı. Foucault'nun "arkeoloji" adını verdiği tarihte aslında bir tür esneklik olup olmadığı ve tarih dışında kalanları öne çıkan bir çizgi çizgisi, genel olarak yapısal esnekliklerle bütünleşmişti. Felsefe Sahnesi'ni oluşturan metinlerin önemli bir kısmı bu tür eleştirilerine genel bir cevap aktarılmıştır. Yapısalcılığın varlığının, özellikle de tarih ile ilişkisinin ayrıntılı olarak tartışıldığı Foucault, bir yandan bu krizin başlangıçta sadece belli bir tür tarih anlayışını reddettiğini; Bir yandan, tanımlamayı iderek güç kılacak bir biçimleyen geniş ve çeşitlenen bir düşünme ve analiz biçimine dönüştüğü, tam da bu nedenle "yapısalcı" sınıflandırma altında sınıflandırılan düşünürlerde pek az ortak yan bulunabileceğini vurguluyor. Benzer bir tepkiyi daha sonraki yıllarda kendi postmodern ya da postyapısalcı olarak kullanıma karşı da gösteren Foucault, yalnızca yapısalcılık gibi bu kavramların da kesin olarak tanımlanabileceğine inanmadığını dile getiriyor ve bu türlerin ortaya çıkmalarını reddediyor. Bu çizgide önemli kırılmalar olduğu ve onun yeni bir dönem başlatan söz konusu kırılmaların sadece çözülen yöntemlerde değil, seçkin araştırma alanları ile temel değişimler soruları karşısında benimsediği tutumda da belirginleştiği ortaya çıkması sıklıkla dile getirilir. Oysa Felsefe Sahnesi'nde yer ve Foucault'nun düşüncelerindeki derin bir sürekliliğe işaret eden bazı metinler bu görüşle karşılanması gerekir.Felsefe Sahnesi sadece Foucault'yu değil, Foucault üzerinde etkili olan entelektüel isim ve akımları tartışmak için de zengin bir birikim sunuyor. Foucault'nun özellikle yorumbilgisi çerçevesindeki Nietzsche, Freud ve Marx'ı; Jean Hyppolite üzerine yazarken Kant ve Hegel'i; soybilimi tarife ederken Nietzsche'yi; Georges Canguilhem'i tanıtırken yine Nietzsche'den Frankfurt Okulu'na uzanan yoğun bir gelenek; Cassirer üzerine yazısında yeni-Kantçılığı ve nihayet yirminci yüzyıla damgasını vuracak şekilde, günümüzde çağdaş Deleuze'ü tartışılan yazıları, felsefe pratiğine hem evde hem de dışarıdan bakabilen ve eleştirel gelenek büyük bir ustalıkla beklenen noktalara götürülen metinler. Tanıtım Metni

Tüm ayrıntıları görüntüle