Ateşli

Asya Özkurt... Henüz yirmi yaşındaydı. Başına gelen bütün acılara boyun eğmişti. Onun acı dolu hikâyesi hayata gözünü açmıştı ve olmuştu. Annesi doğum sırasında hayatını kaybetmiş, kızını kimsesiz kaybetmiş... Öz babasının tarafından annesinin sorumlusu sorumlu tutulmuştu. Sonra kendine bir şans tanıdı. Yaşam boyuyla mücadele etmek istedi; Karşılaştığı sırada bir fırsat çıktı. Asya başına gelecekleri bilmeden kendi ayaklarının üzerinde durabilmek için hayat ona sunduğu bu fırsatı kabul etti. Yiğit Arslanoğlu… Sert, despot ama bir o kadar da hisli bir genç adam… Bir gün masmavi gözleriyle denizi kıskandırabilecek bir güzelliğe sahip Asya'yı gördü. O mavi gözler bu sert adamın kalbiyle buluşmuş, yüreğine bir ışık gibi doğmuştu. Ey heybetli adam, bu küçük kadına nasıl yenilebilirdi? Bir gün büyük bir sır ortaya çıkacaktı… Ne var ki bu büyük sır, Yiğit saklıyordu. Ve o zaman kazanan; ya aşk olacak ya da hicran…Tanıtım Metni