Garipler Sokağı

Mutluluğu bulma hevesine kapılan, eskiye dair özlemlerini paylaşan, yaşamadıklarını yaşamayı veya en az yaşamayı umut eden iki insan. onların tek suçu insan olmak, sevmek ve sevilmek arzusu... Türk'ün usta kalemi Oktay Akbal, İkinci Dünya Savaşı yıllarında geçen Garipler Sokağı'nda; Zavallı ve gariban insanların yaşadığı bir semtin gündelik hallerini, insanların kaygılarını ve hayata tutunma çabalarını burada yerleşen üniversite öğrencisi Salih'in bakış açısı anlatıyor. Kentin çeperinde, apartmanların hızla talan ettiği bir semtte hayat çok hareketlidir, gürültü, kavga, şarkı, türkü eksik olmaz. Çocukların şarkılarına karışır. Semtin genç kızları buradan kurtarmak için çeşitli işler çevirir; delikanlılar ise düzenli alışmış gibidir.Bir gün ansızın haber gelir: Sokak istimlak gelir. İstimlak öncesi son günlere tanık olan Salih, ait olup olmadığını gösterdi bu sokağı sevmeye başladığında artık gitme vakti de geldi. Garipler, evlerinin yerine apartman için sokağı bir terk ederken Salih de elinde valizi, hırsız gibi girdiği yerden yine bir hırsız gibi evden bakmaktan kaçar. Tanıtım Metni