Gelip Geçerken

Gelip Geçerken, Christopher Isherwood'un belki de en “iddialı” romanı: Almanya'dan Yunanistan'a, İngiltere'den ABD'ye yayılan geniş bir coğrafyayı; 1920'lerin sonlarından 1950'lerin başlangıcı, yirminci yüzyılın oluşumları en sancılı günlerin birini katediyor. Isherwood'un kozmopolit dünyasını, yine onun pek çok romanıyla özdeşleşen sıra dışı karakterler aracılığıyla tanırız: Yaşamını bir Alman merkezi, kendini derinlemesine adayarak sürdüren yalnız ve gizemli Mr. Lancaster; memleket İngiltere'den kaçıp bir Yunan adasında yeni bir yaşam kuran Ambrose; seyahat ve macera tutkunu, hayat dolu, çocuksu Waldemar; ve son olarak, geceki günü ve “güzelliği” dilden dile dolaşan Paul. Isherwood'un yazarıyla aynı adı taşıyan anlatıcı-kahramanı, ziyaret ettiği şehirler gibi, gelip geçtiği bu hayatları da bütün renkleri ve dramlarıyla canlandırıyor. Belki de Christopher Isherwood'un yazdığı en iyi kitap. Son derece zekice, okuru usulca sürükleyen bir hikaye... - New York Times Tanıtım Metni