Gölge

İstanbul'da bir maymun katliamından kaçmayı başaran Leylife ile halat üzerinde büyümüş bir ip cambazının destanı anlatımı…İsmail Güzelsoy; tarihte yaşanmış, unutulmaya yüz tutmuş olay ve olguları biçimi bir payanda hâline getirerek destansı bir anlatı evreni oluşturan Gölge'de. Direk'in festivalli dünyasında, 1900'lerin başında, İstanbul caddelerinde gezinen ilk motorlu araç olan Zat-ül Hereke, kaybolmuş up yerde mahya geleneği, Apukurya karnavalı, meddah anlatıları, cambazlık, kehanet ustaları, ölümsüzlük arayışındaki Vakıf bağlantılı gizli bir örgüt ve emsalsiz bir aşk öyküsü romanın derin topraklarında âdeta bir yerde panayırı gibi önümüze seriliyor.Koşul sevginin, desteğiin,z dostluğun “Işık ile zar bahçesi arasında bir rüyaya girdin, daha önce hiç görmediğim bir saz çaldın, sonra da dedin ki: 'Herkesin gizli bir şarkısı vardır, ömrünce içinde taşır, bazen derine gömer ki sürekli kendi de unutur onu. söylenmekte olan– şarkıyla, birbirini tanımadan birlikte dans eden insanlarız.Yüzünü göremiyorum, gözlerimin gözlerine değmeden konuşuyorum, bunu hiç kimse ama buraya kadar ulaşıncaya kadar iyi biri olmalısın. Nedenini hikayemi paylaşmayı bilmediğim ama istediğimi yapacağım, hatırlayabildiğim her şeyi şimdi anlatacağım. (…) Anlamak için acele etme. Bazı şeyleri anlamadan da severiz ya. İnsanları mesela… Aşk başka ne ki?”Tanıtım Metni