Görevimiz Permakültür

Ekolojik ayak izinize dikkat edin!Farkında olsa da olmasa da doğanın parçalarının bir parçasıyız. Dünya'daki varlığımızı sürdürmek içinse doğayla dost kalma zorunluluğumuz yok. Peki, geleceğimizin doğanın cömert ellerine teslimken çevreyi kirletip doğal kaynakları tüketmek neden? İnsan türünün kendisini gezegenin mutlak hâkimi sanıp yapacağınızlar yokmuş gibi tüm kaynakları tüketme alışkanlığından bir türden vazgeçmiyor. Doğanın dengesi bozuldukça da Dünyamızın kırmızı alarmı geçiyor. Belki de değişime başlamadan önce kendimizden başlamalıyız! Hayat tarzımızı yeniden şekillendirerek, çevremizdeki canlılarla uyum içinde yaşamanın sistemleri ve permakültürü süreci her bölgede mavi gezegenin iyileşmesine yardımcı olabiliriz.Şehirde gidiş-dönüş ulaşımın uzaktan, üç kilometreden daha kısa mesafeler için anladınız mı? Yahut, kullanılan pamuğun doğal olsa da safra üretiminin fazla miktarda su sağlayabildiğini?Gezegenimizi koruyup kollayıp, kaynakları sürdürülebilir kılmayı ilke edinen ''permakültür'' planlarına yönelik olarak alan Görevimiz Permakültür; enerji tüketimimizi azaltma ve onun ekosisteme zararın önüne geçmesi için sadece tarımda değil, hayatın hemen her alanda farklı çözüm önerilerinin sunulması ileri sürüyor. Çevre bilincinin sağlanması amacıyla düzenlenmiş ''Gezegenimizi Koruyalım!'' dizisinin ''Alışkanlıklarımızı değiştirelim, seçimlerimizi düzenli!'' demeyi öğreten bu organize, eğlenceli oyunlar ve resimler eşliğinde, permakültüre hakkında A'dan Z'ye bilgi veriyor; uygulama kolay çeşitli kırılma ve yolları paylaşarak okurları iyi birer permakültür oyuncu olmaya teşvik ediyor.Eylemlerimizin ilerlemesinin ve diğer insanların, canlılara ve gelecek nesillere zarar vermemek için seçimlerimizin nelere yol açabileceğini göz önünde tutmanın önemline vurgu yapan bu uzunlukta kitap; Doğadan öğrenilecek çok şeyimizin olduğunu hatırlatıyor. Gelin, bir an önce güçlerimizi birleştirip örnek '' kalıcı olarak '' dönüşelim. Ne de olsa Dünyamız adına atacağımız hiçbir adım için geç kalmıştık sayılmamıştık.