Gözleri Tanrı'yı ​​seyrediyordu

Toni Morrison'ın zamanımızın en büyük yazarlarından saydığı, antropolog, sinemacı, tiyatro oyunu yazarı, öykücü ve romancı Zora Neale Hurston ateizmiyle, siyah-beyaz toplumsal bütünleşmesine günlük görüşleriyle ayrıksı bir isimdi. Yaşadığı dönemde Harlem Rönesansı'nın kilit yazarlarından olsa da yapıtları göz ardı edilerek gelindi. Ancak Alice Walker'ın 70'lerdeki bir makalesinden sonra ilgi görmeye başladı. Gözleri Tanrı'yı ​​seyrediyordu günümüzde Afro-Amerikan edebiyatının en çok okunan eserlerinden. Güzeller güzeli, başına buyruk Janie Crawford büyüklerinin yolundan gitmek istemiyor. Gönlüne göre sevecek, kişinin eseni yapacak, istediği biçimde barındırılacak o. Janie tam üç kere yaşanacak ve yokluktan zenginliğe, sevgisizlikten aşka yolculuğunda bazen gerçekten zor olsa da yanmanın dikine katlanmaktan asla vazgeçmeyecek. Zora Neale Hurston'dan Gözleri Tanrı'yı ​​seyrediyordu, uzun süre kıymeti bilinmeyen bir yazarın başyapıtı, herkesin merhametine göre olmayan bağımsız kadınların romanı. "Zora Neale Hurston yaşadığında tam bir duygu, harika bir yazar, muhteşem bir insandı. Muzip bir mizahı ve akademik bir sağlamlığı vardı: Lezzetli bir karışım." –Maya Angelou “Benim için bundan daha önemli bir kitap yok… geçmişte ya da günümüzde hiçbir romanın yapamadığı şekilde bana hitap ediyor.” –Alice Walker Tanıtım Metni