Doğan Kitap
Gözümden Deliler Taştı
Gözümden Deliler Taştı
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Ağaçlar dalgakıranım, bu kerpiç duvarlar sağlam kalelerim oldu. Bu ev o “dışarıdakilerden” ikimizi korudu. Seni buraya hapsettim. Affedersin. Teşbihte hata yaptım. Bir mahpusluktan başka bir mahpusluğa koydum seni. Aşk bir mahpusluk değildir. Aşk koskocaman bir hapishane olan dünyanın açık kalan tek kapısıdır. Kaçalım mı sevgilim o kapıdan? Hadi gel artık tutabilirsiniz. Gözümden Deliler Taştı'yla Çağan Irmak, o eşsiz filmlerinden de öğrendiğimiz sıra dışı, derinlikli karakterlerinin, Ege'nin bir kasabasındaki acı-tatlı yaşamlarını çok katlı, şiir gibi öykülerle bize anlatıyor. Cıgaralı Naciye'nin sinema tutkusundan, Haktan'ın sırlarıyla dolu hayatına; Hüsniye Hanım'ın yoksunluğundan, bir mevtanın dramına; Elektrikçi Kemal'in inadından, Perizat'ın küskün kalbine ve bir oyun rengârenk hayal gücü… O her dem gittiğimiz sahil kasabasına, bizi gülümsediten gazinolara, hıncahınç doldurduğumuz pazarlara ve özlemle hatırladığımız 70'lere ışınlanıyoruz… Geceden hazır toplanıp yoğrulmuş ekmek içi ve soğanı bol tutulmuş çarpması az köfteler yaz sıcağında daha fazla beklemesin diyen beslenmen olmadan mangala atılır, iyot kokusu bir zaman sonra yer ve duman kokusu bırakırdı. Aile babaları dışında kişi başına üç taneden fazla düşmeyen assolist köfte, bol ekmekle katılaşır, doyurmayınca da harcıalem domates ve yeşil biber yetişirdi imdada. Domatesin uvertür olduğu zamanlardı. Tanıtım Metni
Paylaşmak
