Gözün Vicdanı

Çağımızda modern Batı kentinin insanlarla dolu mekanları, ya tüketimi ya da turizmi sahneye koyulmasından ibarettir ve kentin bu şekilde bir sahneye indirgenmesi, anlamsızlaştırılması rastlantı değildir. Hıristiyanlık, Batı uygarlığında, öznel “iç” yaşamla fiziksel “dış” yaşam arasında ayrılmama neden olmuş; içine giren, bir sığınak arayışına giren insan bu sığınağın evi de ortaya çıkacağını fark edince, bu derslerin kaybolmayı yeğleyip “nötr” kentler inşa ederek sorundan adeta kaçmıştır. Kaçışın çözüm olmayacağını bile bunda ısrar edeceğimize göre, bütünlüğünün net bir şekilde bakılmasını sağlayacak bir kent tasarımını nasıl gerçekleştirebiliriz? Çağdaş mimarlardan, kent tasarımcılarından, örneğin “demokrasiyi teşvik edecek” ya da “cinsel özelliklerin boyutlarının öğretileceği” yerleştirme tasarımlarını özellikleri? Antikçağdan çürük Batı kentini “iç” ve “dış”ı ayırma ya da bütünleştirme çabaları biçimlendirilmiş; onun düşüncesi ve sanat akımı o günün kentini şekillendirmiştir. Günümüzde bu bitenin ortadan kaybolmanın yolunu arayan Sennett, bizi bazen bir yağlıboya resimle bazen bir şiirle ya da dikilitaşların öyküsüyle, bazen bir fotoğrafla, bazen bir felsefecinin yazarı ya da sahiplerinin eseriyle başlangıçta New York, Paris ve Roma olmak üzere birçok kent kentleşme tarihinde ilginç bir geziye ve bir balya yapıtıyla geziniyor. Kendi kentlerimizi ve onların yaşadıkları kadar yaşadıkları kentleri yeni bir gözle görmemizi sağlayan yazar, kişiliksiz kentlerin çözümünün farklılığının zenginliğinde olması; farkları, farklılıkları birbirinden ayırmak yerine “üst üste yığmanın”; kentlerde önceden belirlenmiş, kalıcı mekanların yaratılması yerine kentinin odalarında kentlinin kendinin belirleyeceği gelişmenin varlığını ortaya koyuyor. Kentleri giderek birbirinin aynı olmaya başlayan, göze çarpan kentleri kendine özgülüğü hızla kaybolan günümüzde, farkların iletişimsizlik, kopukluk, yabancılaşma değil yeni zenginlikler yaratmasını istemeksak Richard Sennett'in bu yavaş ilgimizi çekecek çok şey var. Kent tasarımının bir öykü kurguları gibi sunumu, kentlerin yeni maceralara, sürprizlere açıklanması önerilen yazarın kitabı “kent gibi bir kent”te yaşamak isteyen herkese... Tanıtım Metni