Gözüyle Kartal Avlayan Yazar Yaşar Kemal

Çukurova'nın verimli sonuçlarının çıkması, memleketinin doğasını, aboneliği; kartalını, ölmez otunu; emekçi insanının ve o insanların zulme karşı mücadelesinin haklı onurunu tüm dünya destansı bir dille anlatan bir “edebiyat mucizesi!”Türk Edebiyatı'nın güçlü kalemi Zülfü Livaneli, gelmiş geçmiş en büyük ustalığını, kırk dört yıllık dostunu, yoldaşını; “Yaşar Abi”sini anlatıyor.Yaşar Kemal kendi edebiyat kuramını ilmek ilmek oluşturup doğduğu kentten başladı yazın dünyaya insana ulaşarak varıyor zirveye. Epopelerden, Anadolu efsanelerinden, mitoslardan, ağlardan alınan ilhamını kusursuz betimlemeleri, insan psikolojisinin en derinine inen sezgisi ve ruhsal kurgusuyla taçlandırıyor. Dramatik değil, zihinsellerde yaşatıyor. Homeros'un, Karacaoğlan'ın, Cervantes'in, Çehov'un, Dadaloğlu'nun açtığı yollardan gidiyor. Ve Anadolu dağlarında bir ateş yakıp tüm dünyayı aydınlatıyor. Livaneli, “Yaşar Kemal'i seçtiğin zaman hatırlar deli deli türküler dolaşır” diyor. Stockholm'ün karlı caddelerinde, Paris'in geniş meydanlarında ve İstanbul'un belki her sokağında söylediği türküleri satırlarına yazıyor. Ülkenin faili meçhullerle, terörle, sansürle kuşatıldığı en karanlık dönemlerde ve hatta sürgün yıllarında bile Yaşar Kemal'in umut dolu yüreği ayakta kalmak çevresini.Kalbi ve kalemi her zaman dostluktan, kardeşlikten, barıştan yana olan; Sait Faik'in “Türklerin en Kürdü, Kürtlerin en Türkü” dediği, “edebiyat mucizesi” Yaşar Kemal bir dost kalemiyle bir kez daha var süren ebediyete.Tanıtım Metni