Karina Yayınevi
Gün Doğarken
Gün Doğarken
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Karanlık sadece gökyüzüne ait değildi. Bazen şartların dili olabiliyordu. Kalpse o dilin katmanlaştığı bir kaptı. Karanlıklar kalpten yeşermeye başlarken, görünür harflerle yazılmış veya okunmuştu. Ela, depreşen karanlıklara gün doğmasına izin verebilecek miydi? Yusuf olmak iffetin temsiliydi. Kuyularda başlayan okul, edebin alfabesini hecelemekti. İffet ise sadece kadına hasredilen bir ahlak değildi. İffet erkeğinin de üzerine giymesi gereken en güzel elbiseydi. Yusuf da öyle yaptı. Nefsiyle imtihanında erkeklere, Züleyha'ya karşı Yusuf olmayı başarabilir. Ellerine baktıklarında güç kalbinin derinliklerinden istenilen. Kalbi ise Nemrutlarla yarışacak kadar cesurdu. Murat'ın yanmasından giren sinek sistemi değil, üzerine basıp çıktığı tüm dağlarını bir özellik yapıyordu. Arafta kalmak ise belki de en zoruydu. Bir yanın gece, bir yanın gündüz. Kübra gece ve gündüzün ateşinde yanarken, ne ben olmayı bildi ne de o... Yasak meyveyi ısırmak sadece ağızda değil, tüm vücutta zehre dönüşüyordu. Gönül panzehrini geride bırakırken, Yusuf'un aynasında neler görebilecekti... Gençlikte hata yapmak için ayrılan bir lüks değildi. Erdem onun yaşında güzel, onun yaşında önemliydi. Meryem ve Emel, gece ve gündüzün dönüşümünde kendi temellerini inşa ediyordu. Gün onun da üzerine doğarken herkes kendi evinin aydınlığıyla baş başaydı. Toprak, mahzun, masum, kırılgan... Ateş, dumanını üfürmek için başlıyor... Kalbinde başlattığı kızgın ateş kendi cisminden bile daha yakıcı... Toprakla ezeli bir güreşe tutuşurken bazen yendi, bazen yenildi. Tanıtım Metni
Paylaşmak
