Gün Yıldızı

1944 yılı... İkinci Dünya Savaşı'nın tüm temposu ile günlerce devam etti. Bulgaristan ilişkileri arkadaşları Almanya'nın askerleri cirit atıyor. Ancak işler bu ülke için hiç iyiye gitmiyor. Bir yandan Müttefikler iyiden iyiye avantaj ele geçirmekteler, diğer yandan ise SSCB destekli sosyalist örgütlenmeler ciddi manada teşkilatlanmış durumda. Bütün bu olaylar içindeki bir Türk vakası, “Gün Yıldızı” kodlu Mustafa İzzet de var. Alman yolculuğunun değişmediği sahte kimlikle girilen radyo binasının içinde, konuşulan ne varsa üstlerine rapor eden kahramanımız bir anda kendini karmaşıklık hatası içinde bulur. Ülkedeki Türk istihbaratının bazı unsurları, kim olduğu meçhul birileri tarafından teker teker gerçekleştirilmektedir. Gün Yıldızı hem kişisel kariyerini hem de bu cinayetlerin arkasında kimlerin olduğunu bulmalıdır. Heyecanlı bir kovalamaca başlıyor. Hele cinayetin arkasında hiç umulmadık kişinin olabileceği ihtimali ortaya çıkınca, durum daha da gizem verici hâle gelir. Serinin ilk kitabı Kurt Gölgesi'nde soğuk savaş döneminin en gerilimli yıllarını Rüstem adlı kahramanımızın ağzından anlatıyor Hamdi Akyol, ikinci kitapta ilk kitabı önemli kahramanlarından “Gün Yıldızı”nın geçişini, zeka faaliyetlerini ve sonrasında istasyon şefi oluşumunu bu kez ağzından anlatıyor. Dikkatli okurlar, Kurt Gölgesi'nde okudukları bazı isimlerle bu sefer çeyrek asır öncesinde karşılaşacaklar. Sürpriz göndermeler, ustalıkla örülmüş karakter hikayeleri ve nefes alıp soluğa bir aksiyon... Tanıtım Metni