Gündelik Hayata Direnmek

“Ülkemizde tiyatro alanında eğitim veren pek çok seçim eğitiminde de günlük dersler ve akademik çalışmalarıyla tartışılmaz bir yeri ve ağırlığı” vardır diyen sanatçı ve tiyatroculardan sonra Karacabey için başlangıçtan, üniversiteden çıkarıldığından öğrenince şöyle dediler: “Süreyya Hoca'nın kurduğu bir cümle bile yapmazsınız”. • “Direniş, sadece büyük politik karar anlarının yapısının düzenleyicisi değildir, direniş aslında bir formun çıkmak için verilen kanserli bir mücadeledir, evde çocuğa bakarken, iş yerindeyken, hatta alışveriş yaparken bile bir formun içinde yaşadığınıza ayılmadıkça bütün muhaliflerin kırık cam parçaları gibi ağzınıza batar ve kanatır dilinizi”. • Belagat ustası Süreyya Karacabey'in altmış sekiz yazısını bir araya getiren bu kitap, gündelik hayata direnişi temsil eden bir kurgu şaheseridir. Yazarın düşüncesel izleğindeki gelişmelerin yenilikçi ve organik halinin kaçınılmaz olarak yarattığı kurgu, hem Türkiye'de esaslı bir uygulamayı içeren o kadim hegemonik entelijensiya ile uzlaşmayı reddetmesi hem de dolaysız pratik siyasal rejimin daimi püritenliğinden azade olması tercih edilmesi nedeniyle bir kültürüsi ve tarih eleştirisi sunuyor. Altmış sekiz “küçük” somut olayı değerlendiren, birbirinden bağımsız altmış sekiz yazının sağladığı bütünlük, dünyanın gerçeğine ilişkin daha yüksek bir somutluğu gösteriyor. Her ürünün değişebileceği olaya sahip olma ve bağlama yoluyla diğer ürünler aydınlatma, gösterme ve tamamlama işlevi de üstleniyor. kitabın kurgusu da burada ortaya çıkıyor zaten. Onun ürün yelpazesini, bağımsız olan diğer ürünlerdeki çatışmalarla örtüşerek kendine sahip bir hakikati inşa ediyor. Kitap “dışlama mantıkları”nın Türkiye'deki işleyiş biçimlerini anlamamızı ve almamamızı sağlayan bir düzen sunuyor. Günlük hayatla örülmüş olan ve sadece iktidara özgü olmayan dışlama mantıklarını gösteriyor ve teker teker teşhir ediyor. “Gündelik Hayata Direnmek” ayrıca büyük anlatıların o teorik diliyle, gündelik hayatın vahametini ölçen vuran o sıradan insanın acısının-saf acı dili arasındaki kalın duvarları yıkma işleri de üstleniyor. Gündelik hayatta kalmanın sıradan acının sıradanlaştırılması, perdelenme genişne itirazları dile getiriyor. Tabiî bu kitap, “orta”-sınıflara mahkûm oldukları araftan çıkma yollarını da gösteriyor. • Evlerinizi kaleleriniz olarak kutsar ve boyut öğretilmiş akıllarla içeri girer, eşyalardan medet umar ve infilak kalbinizi almış olduğunuzu görmezsiniz. Rahatlığı sevmenin, küçük düzenlerinizin birimlerin diye sadakatlerin aslında sistemle ittifakın ve karanlık bölgelerin olduğunu düşünmezsiniz. • "Hayattan el çektirme stratejisi olarak aşırı sorunla odaklı çalışmamla … kariyerimi pekiştirdim. Bunları iyi anlatıyorum, karşınızda konunun uzmanı var devam ettirin diye.". “Baskı biçimlerine karşı ortaya çıkarken babanıza, kocanıza, karınıza, çocuğunuza gündelik hayat bütün baskıcı iktidarlara tapınmayı sürdürürsünüz....” Tanıtım Metni