Platanus Publishing
Güneş Orada Daha Kırmızı
Güneş Orada Daha Kırmızı
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Kehribar kolyesi bir kor halini almıştı. Onu avucunun içinde sıktı... Sıktı... Sonra onu genç adama doğru atmaya çalıştı ama başaramadı. Elleri yanmıştı. Kolyeyi bıraktı. Kolye bir anda yayınlandı. Güneşin kızıl sesleri bir o kadar çoğalırken, genç kadınında parçalanan yerde de bu yakıcı alevler içinde yanıp sönerek kayboldu. Deniz bu oluşumları artık sönmekte olan gözlerinin feri ile izliyordu. Deniz bütün gücünü toplayarak son bir kez deniz kızına eli uzattı. Kalbinin bu kadar heyecan, acı ve üzüntüyü taşıyamayacağını biliyordu. Gözlerindeki bir anne gibi eriyerek ışık kaybolmuştu. Denizkızı geç de olsa bunu fark edebilmişti. Sevgilisi bir ölümle buluşmağa ayrılır. Denizkızı, aşığının ona anlatmak istediği bir şey olduğunu görüyordu ama duyamıyordu. Semadan yükselen İffet'in billûr sesi “SENİ ÖZLEYECEĞİM.” Genç adamın konuşmalarını perdeliyordu. Denizkızı, oğlu bir gayretle, sevgilisinin dudaklarından dökülen sözleri anlayabilmek için eğildi. Kulağını aşığının kanatlarına götürdüğünde en son duyabildiği mimari özellikler, işaret parmakları güneşi gösterirken; ***DENİZKIZI SEMAYA BAK. GÜNEŞ ORADA DAHA KIRMIZI*** Tanıtım Metni
Paylaşmak
