Güneşteki Adamlar

Yolları Basra'daki bir kaçakçının yazıhanesinde üç Filistinlinin hikâyesi Güneşteki Adamlar'a ulaşıyor. Göğsünü dayadığında sanki yerin kalbini duyacak kadar kurallara bağlı ihtiyar bir köylü, haksızlığa karşı mücadelesi zindanın yolunda gösterdiğinde kaçmaktan başka bakıma muhtaç genç eylemci ve okulu bırakıp gerçek dünyada “pişmek” zorunda kalan oyuncak bir öğrenci. Kuveyt'e varıp, Körfez'in bu zengin bozulmalarını para kazanmaya başladıklarında yalnızca ellerinde kaldın değil arkalarında bıraktıkları Filistin'in, ailelerinin, sevdiklerinin de talihini değiştirmeyi umuyorlar. Yola koyulduklarında, geride kalan acı hatıraların yanı sıra çöllerin dayanılmaz sıcağıyla da başlamak zorundalar. Yolculuk sona erdiğinde Filistin'den, onun acılı miktarlarından hiç uzaklaşamadıklarını görüyoruz. Güneşteki Adamlar, 1963'te yayımlandıktan sonra da yazılmaya devam eden bir metin. Onu aynı zamanda çöllerde kavrulan, okyanusta boğulan, kamyon kasasında yahut bir uçuş bagajında ​​buz tutan göçmenlerin hikayeleri olarak da okuyuşumuz bundan. Tanıtım Metni