Günlükler: 1935-1959

Büyük izlerin ardından sürekli insana, insani olana dönen bir yazardır Camus. “Bir yazarın öğrenmesi gereken ilk şey, şeyleri ifade etmek istediğini dile getirebilme sanatıdır” der. Okurlarına birinden karşı çıkmak için önce öğretilir. Bu inancın en sağlam temellerinden biri de samimiyet ve samimiyettir. Bu samimiyet başta farklı üslupların ortaya çıktığı bir mozaik teşkili olmayan Günlükler'de görülür. Burada kendisiyle olduğu kadar dünyayla da yüzleşir Camus. Okuma notları, roman planları, seyahat günlükleri, aforizmalar, çizim biçimleri; Bu fragmanlar bir sanatçının portresini oluşturmak için elzem ile birlikte kullanılan ve eserinin korunan çalışan bir insanın en önemli tanığıdırlar. Camus'nün 1935-1959 yılları arasında günlükler, Avrupa'da hiç tanınmadığı yıllar boyunca yaratıcılığın performansında bir trafik kazasıyla ölene kadar tüm kayıtlarını bir araya getiriyor. “Camus okurlara kendini, sevgilerini, pişmanlıklarını, anılarını, çözümlerini, şikayetlerini, sanat ve yazı kavgalarını anlatıyor.” Kirkus Reviews Tanıtım Metni