Hac Yolunda

Servet-i Fünûn döneminin önemli milletlerinden Cenap Şahabettin, şiirleriyle olduğu kadar düzyazılarıyla da dikkate alınmayan değer bir isimdir. Hac Yolunda, onun nesir türleri kaleme aldığı en önemli yapıtlardan biridir. 1897'de Servet-i Fünûn'da tefrikanın alınmasından sonra 1909'da kitaplaştırılıp 1925'te ikinci basımı yapılan bu eser, görevli bir doktor olarak Cenap Şahabettin'in bir sağlık heyetiyle birlikte çıktığı hac yolculuğunda edindiği izleri içerir. İstanbul'dan başlayarak kimi zaman vapurda kimi zaman trende yedi gün devam eden yolculuklarda Cenap Şahabettin'in Atina, İskenderiye ve Kahire'ye dair anıları yer alır. Elinizde bulunan bu eserin yazarının sağlığında basılan son nüsha (Kanaat Matbaası, 1925) esas alınırken, gezip gördüğünüz yerin okur zihninde somutlaşması için metne görseller, seyahat güzergâhını gösteren bir harita ve Hac Yolunda'da yer almayan ancak kitabını aldığınıle altı yazı eklendi. Edebiyatımızın en özgün imzalarından Cenap Şahabettin'in üslubuna bir kez daha hayran kalacaksınız. "Bugün cuma. Vapura binişimizin üçüncü günü. Vapur sallanıyor, küçük bir fırtına var. Gece bir aralık uyandığım zaman yine bu salıntıyı histettim. Daha hiç kimse kalkmamış, herkes uyuyordu. Yirmi dört saat sonra da herkes uyuyor: 'Versaille' namı On Louis'yi, 'Vandome Sütunu' Napolyon Bonaparte'ı ihtar ettiği gibi yirmi saat sonra vasıl İskenderşehir de zihne, darat-ı Dara'yı zir ü zeber eden İskender-i Kebiri ihtar ediyor.” Tanıtım Metni