Halk Düşmanları ve Ahlaki Panikler
Halk Düşmanları ve Ahlaki Panikler
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
"Toplumlar zaman zaman ilişkiler panikleri yaşarlar. Bir durum, olay, kişi ya da grup, toplumsal değerlere ve çıkarmalara tehdit olarak tanınmaya başlar. Söz konusu öznenin toplu medya tarafından stereotipleştirilmesiyle belirli bir sürede sunulması. Ahlaki barikatlar ; gazeteciler, din adamları, parçalar ve diğer sağduyulu kişilerce tahkim edilir. Toplumda sahibi çözüm önerileri ve diğer sağduyulu kişilerce tahkim edilir. Yavaş olayla başa çıkma çözümü geliştirilir ve hatta bu yollara başvurulur ; devamında ise ise Olay ya da silikatleşerek görünümün ya da dağılımının daha iyi göründüğü bir hal alır" Stanley Cohen, kültürel açıdan zenginleştirilmiş kuramlarına geniş bir literatürde vazgeçilmez bir yer edinmiş bu ana öğenin devre dışı bırakılması paniklerinin "doğal" eklendiği bir nevi yapı-bozumaya uğratılıyor. Kaçınılmaz bir tepki olarak görülende alternatifiyle inşa edilmiş olanı ; bir keza düzenli bir dışavurum olarak ortaya çıkan da gayet tipik ve değişmez eylem repertuarlarının devreye sokulmasını maharet ve takıldığından ortaya çıkıyor. Ayrıca Cohen, ilk bakışta ortaya çıkan ve gelişen patlamalar olarak "göze çarpanları" panikleri, tam da bu sözde doğallıklarında, yani "çarpan" değil "gözümüze sokulan" karakterlerde inceliyor; Tüm bu aktörlerin ve aktörlerin siyasi ve toplumsal mekanizmalarında yer alıyor. Bu açıdan bakıldığında, bir ülkedeki tüm normatif şebekeleri hiç olmadığı kadar taşıyıcı ve koruyucu vasfını yitirmiş, ancak bununla birlikte, cinsellikten milliyetçiliğe kadar hemen hemen tüm panik temalarında sürekli bir teyakkuz sergilemekten de geri kalmayın günümüz Türkiye'si, hiç şüphe yok ki, kendine özgü bir biçimde bir infialler diyarı olarak görülebilecektir. Tanıtım Metni
Paylaşmak
