Hapsedilmiş Benliği Özgürleştirmek

Beden yalnızca etten ve kemikten ibaret değildir; onda suskun bir benlik de gizlidir. Anoreksiya, bulimiya, zorlayıcı açlık… Tüm bu yeme kayıpları, yalnızca bedene ait siyaset mi, yoksa İçindeki suskun benliğin sessiz bir çığlığı mı? Jeanne Magagna, bu çalışmasıyla yeme eksikliklerinin derinlerine iniyor; psikoterapötik bir bakışla, bu bireyin bireylerin iç dünyasında nasıl kök saldığını, neye karşı bir direniş, varoluşun yokluğunda bir bakım olarak belirdiğini inceliyor. Anorektik beden, yalnızca bir kaybın ya da kontrol göstergesinin tezahürü değil, bazen de içsel bir sessizliğe hapsolmuş, duyulamayan bir sesin yankısıdır. Hapsedilmiş Benliği Özgürleştirmek, yeme bozukluklarını bir semptom olarak değil, kişinin yaşamıyla ve kendilikle birlikte yaşadığı ve bir varlığı olarak ele almakta. Magagna, klinik vaka analizleriyle, ebeveyn-çocuk ilişkilerinin derinliklerini, içsel çatışmaların beden üzerinden nasıl ifade edildiğini ve psikoterapinin, ben özgürleştirmedeki rolünü ortaya koyuyor. Bireysel psikoterapiden aile dinamiklerine, bilincin dışında psikanalitik çözümlemelere ulaşan bu eserde Magagna, psikoloji literatürüne sadece kişiyi daha iyi öğrenmek isteyen psikoterapistlerin değil ailelerin de faydalanacağı kilit bir eser yeteneklidir. <img src = "https://s3-eu-west-1.amazonaws.com/dia/kitadagitim/ckeditor_assets/pictures/53/content_1_original_original.jpg" alt = "Tanıtım Metni" height = "15" width = "15" ><font size = "1" color = "white">Tanıtım Metni</font></img>