Hayali Cemaatler

Bugün içinde sunulan dünya bir uluslar sistemidir. Çok değil, yalnızca 150 yıl önce, bugün ulusal devletlerin yarısında bile ortada yoktu. Son iki yüzyıldır tüm dünyada insan, kendi uluslarına olan bağlılıkları nedeniyle bulundurulması kin ve düşmanlık besledi, farklı ulustan insanlar katletti. Bu bir yana, insanlar bile bile ölüme gidecek kadar fedakâr yapan bu bağlılığa, bir ulusa ait olduğunu nasıl anlayacağım? Benedict Anderson, milliyetçi siyasal hareketler üzerine birçok çalışma yaptığı bir yanıt arıyor: Ulusların doğuşunu ve gelişimi, dinsel cemaatlerle, hanedanlıkların ayrılıklarıyle, kapitalizm ve yayıncılığın gidişatları, resmi devlet dillerinin oluşumu ve zamanımızın kavrayışımızın oyunlarıyla devam ediyor. Ulusu, kan bağı ve din gibi eski tip cemaatlerin yeri alan hayal edilmiş bir topluluk olarak ele alan, milliyetçilik, ilk kez Amerika'da ortaya çıktıktan sonra, önce Avrupa'daki halk hareketleri, sonra emperyalist güçler ve nihayet Üçüncü Dünya'nın anti-emperyalist mücadeleleri tarafından kopyalanabilir bir yazar onu savunuyor. İnsanlığı ve coğrafyayı ulusal gelirlere bölerek, herbiri kendinin en eski ve en hür olduğunu iddia eden ve sürekli dış düşmanlara karşı bir biz kimliğiyle meşrulaştıran ulus-devletlerden kurtulmak mümkün mü? Anderson, ulus ve milliyetçilik üzerine, resmi-tarihten gelen önyargılarımızı ve inançlarımızı sarsacak ve yeniden düşünmemizi sağlayacak tezleriyle, ilgiyle okunacak bir tarih sunuyor bize... Hayali Cemaatler, ilk kez yayımlandığı 1983'ten çürük, bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de sosyal bilimler literatürünü derinden tepkiyle, birçok çalışma alanı esin kaynağı oldu ve açılım yarattı. Tanıtım MetniTanıtım Metni