Hayat Gibi

İğne, kendine bağlı olan ipi farklı bir şekille ödüllendirilir ve ondan ayrılır. Yağmur, ağzını açmış koca bir canavar gibi onu bekleyen hava sert darbelerle kırbaçlar ve onu yeşertir. Ateş, bir zamanlar korkudan kendine secde eden insanları ısıtır ve yaşamalarına olanak sağlar. Kelimeler de mahir bir el tarihi sıra dışı bir öykü evreni kurana dek devasa bir yapbozun dağılmış parçalar gibi durur insanın zihninde. Hayat Gibi, 2015 Ahmet Hamdi Tanpınar Ödülü sahibi olan Ercan Başer'in iğne yapısı okuru yeniden şekillendiren, yaratıcılığın bereketsiz saklandığı yağmur gibi yeşerten ve keskin zekanın sıcaklığı ile dilin yaşam alanını genişleten öykülerinden oluşuyor. "Hep öyle derler ya, bu senin hikâyen; evet diyorsun, benim. Ve hastaların sonunu merak ediyorsun. Sırf için ne kötü filmler seyrettin, ne kötü kitaplar okudun, ne kötü insanlara katlandı. Şimdi de seni havada bir yerde tutuluyor bu sandalyeden bakmıyorsun, çünkü her yerde, bu hikâyenin hiç düşünmediğin gibi biteceğine dair çocukça, belki deca bir umut taşıyorsun." Tanıtım Metni