Hayat Oyunu

İnsan hayatı, dünyaya adım atıp ilk nefesini aldığı ve bir oğul nefesini bugüne kadar zorlu bir yolculuk… Kimi “doğuştan karşılaştığı” arasında kimi hayatta kalmak adına meşakkatli bir mücadele veriyor. Yolun ve yolculuğun gücü, bazen insanın gözü o kadar korkutuyor ki “kestirme bir yol” arayışına giriyor. Para, zenginlik, hayatın gücünün önemli ölçüde gideren en temel enstrümanlar. Bunu zahmetsizce kazanmanın bir yolu da “piyangodan para çıkması”… Şans oyunları, piyango, kumar; Kolayca para kazandırmasının yanında, çoğu zaman insanın elindeki avucundaki her şeyi yitirip iflasına da sebebiyet verebiliyor. Milyonlarca kez, dünya çapında insan tarafından denenmiş ve neredeyse kapsamlı kesinlik içeren bu modellere rağmen, şu anda mevcut bu seçeneğe yönelmiş çılgınlar mı? Kumar sadece bir para kazanma arzusu değil mi yoksa? Başka hangi motivasyonlar bu yolu popüler hâle getiriyor? Erol Göka, bu ahlaki insanlığın yaygınlaştığı bu en eski “kötü yetenekleri” olan kumar, şans oyunları ve piyangonun popülerliğine dair esaslı bir zihin fırtınası yapıyor. Hem bir psikiyatr hem de aynı zamanda bir düşünce adamı olması, ortaya çıkan sonucu daha da konuşma hâle getiriyor… Tanıtım Metni