Hayata Nereden Bakmalıyız?

Yaşam koçları, iletişim parçaları ve pozitif psikoloji sözcüleri, toplumun mutluluğunun kendini gerçekleştirmesi, maksimum potansiyele ulaşma gibi kavramlara bağlı olduğunu söylüyor ve bireylerin kişisel gelişimlerine odaklanma öğüdünde bulunuyorlar. Bu formüllerin işe yaradığını söylemek zor, zira hayat çoğu kişi için boş ve anlamsız... Anlamın, mutluluk deneyimiyle aynı şey olduğunu düşünme yanılgısına düşsek de, pek çok kişinin içten içe bunun ne kadar boş olduğunu seziyor. Bunun anlamı öznel ya da içsel olanda değil de, toplumun parçası olan hayatlarımızın olgularında aramak daha doğru bir yol olabilir mi? hayatta kalacağı değere nasıl karar verebiliriz? Maddiyat ve araçsallaştırma mantığı ilişkilerimizi nasıl değişiyor? Her durumda bunun bana ne faydası var demek yerine, dikkatimizi koşulsuz ve karşılıksız olarak ailemize, arkadaşlarımıza ve çevremize yönlendirmek bize ne sağlar? İyilik, haysiyet, hakikat, özgürlük, sevgi gibi temel özgürlükler kavramları bugün hayatımızda nasıl bir yerinizdesiniz? Hayatı yaşamak ile onu deneyimlemek arasında nasıl bir fark var? Kişisel Gelişim Çılgınlığında Kendiniz Kalabilmek ile tanıdığımız Svend Brinkmann, Hayata Nereden Bakamayız? Yeni Bir Dünya İçin Eski Fikir'de benliğimize ve kişisel mutluluğumuza odaklanan hayata tutunmak yerine, eski felsefecilere kulak vererek anlamlı bir hayat sürmenin yollarını araştırıyor. Mutluluğun, benliğin ötesinde insani esaslara bakabilme becerisi olmadan var olabileceğini hatırlatan, kafa açıcı bir başucu kitabı. Tanıtım Metni