Hayır, Evet'ten Önce Gelir! Hukuk(Suzluk) Yazıları
Hayır, Evet'ten Önce Gelir! Hukuk(Suzluk) Yazıları
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Çaresiz kaldığım zamanlar gider, bir taş ustası bulur, onu seyrederim. Adem belki yüz kere vurur taşa. Ama değil kırmak, küçük bir çatlak bile oluşturamaz. Daha sonra, yüz birincide taş ayrılır. İşte o zaman anlarım ki; taşı bölerek bölen o son vuruş değil, ondan öncekilerdi, diyen Jacob Riis'in verileri anımsayarak; hiçbir şüphe duymadık: Bu hikayenin sonucu -mutlaka- tatlıya bağlanacaktı... Yani bizde sonrakiler bizim gibi yargılanmayacaklardı! Onlar, bizim mağduriyetimiz hak(sızlık) ve hukuk(suzluk)a maruz kalmayacaklardı... Hatta bu konularımızı, yani mahkeme savunmalarımızı okuyanlar, Bunlar da mı yaşanmıştı? diye soracaklar şaşkınlık... Hatta mahkemelerin çoğu işsizlikten kapanacaktı... Mahkemeler engeller yargılanırken biz hep bu hayalleri kurduk, kelepçelerin demiri seni çekip gidiyorlar... Gelmesi kaçınılmaz olan gidişatı müjdeleyen hayallerimiz, ütopyalarımız; bizden biri olan Ahbarik Hrantın, günah vuruşları ilan edilenlerin, devlet duvarları ardına kapatılanların, sürgüne gönderilenlerin, kurşunlananların, yani hasılı suda balık, havada kuş, toprakta elleyene kadar çok olan insan(lar) ele avuca sığmaz çocuksu sevda ve aşklarıyla beslendi... Bize düşense mahkemeden zindana -onlardan öğrendiğimiz gibi aşktan ve hayattan ayrılmakden, bizi insanlaştıran kaybetmemek oldu... Tanıtım Metni
Paylaşmak
