Hazır Alma Kendin Yap!

Çok değil, bundan 50 yıl önce tüm yiyecekler mevsiminde taze olarak tüketilir, kışlık yiyeceklersa yaz mevsiminin sonunda hazırlanıp kilerde saklanırdı. Bu hazırlıklar sırasında komşulara yardım eder; imece düzenli herkesin tarhanası, salçası, yufkası, eriştesi, turşusu tamamlanırdı.Zamanla toplumsal yapısı değişti. Ninelerimizin yiyecekleri 'eski' diye küçümsendi. Evde yoğurt mayalamak 'gereksiz bir uğraş', salça yapmak 'çok büyük bir eziyet' haline geldi. Tarhana yoğuran, turşu kuran neredeyse kalmadı. Gıda endüstrisi “siz zahmet etmeyin, benden hazırını alın” diye reklam yaptıkça anneler inandı. Her türlü olası piyasa raflarından çalışmaya başladı. Çocukların katkı maddeleri, kimyasallar, boyar maddeler, parfümler, zararlı yağlar ve şekerlerle hazırlanmış son moda yemekler, reklamı en çok yapılan içecekleri verdi. Bugün bize 'kolaylık' olsun diye sunulan endüstriyellerin aynı zamanda 'hastalık' yaptığını da öğrenmiş bulunuyoruz. Anneannelerimizin tarhanasının, turşusunun değerini anladık. Ama bu arada, nasıl yapıldığını da unuttuk!İşte elinizdeki kitap, sağlıklı beslenme adına yemek değişiminde kendi devrimini yapmaya karar verenler için gerçek ve doğru kaynaktır! 40 seneyi aşkın bir süredir halk mutfağımız ve yemek kültürümüz üzerine araştırma yapan Hülya Erol engin bilgilerini, anneanneden miras tarifelerini, komşu teyzelerin mutfak sırlarını, köylerimizin usullerini paylaşıyor. Bizi eski zamanların ağaç gölgeleri, üzüm asmaları, kümesten kaçırılan yumurtaları, taze ayrılmış yufkaları güzel arasında bir saklanan yumurtalar… Tanıtım Metni