Helgoland

Genç fizikçi Werner Heisenberg 1925'te henüz yirmi üç yaşındayken Kuzey Denizi'ndeki Helgoland Adası'nda kuantum kuramının temellerini attığında, Carlo Rovelli'nin deyişiyle gerçeklikleri ile gerçeklik arasındaki bir perdeyi sonlandırmanın ardındaki dipsiz bir kırılmau ortaya çıktı. Heisenberg'den önce Einstein'ın üzerinde kafa yorduğu, 20. yüzyılın kuramcılarından Richard Feynman'ın kimse tarafından büyük bir şekilde anlaşılmadığını ileri sürdüğü kuantum mekaniği çağımızın en büyük yaşlanmaları arasındaki yerini koruyor. Günümüzde bilim dünyası ve felsefeciler arasında son derece canlı bir tartışma konusu olan kuantum kuramı, gerçekliğin kayıtn kişisel deneyimin katılımına, metafizikten bilincin oluşumuna dek önemli bilgileri yeniden ele almak için yeni yollar ortaya çıktı. Bugünün kimya temellerine, Güneş'in, hatta beynimizin korunduğune ilişkin bilgilerimizi borçlu olduğumuz kuantum kuramı aynı zamanda lazerden bilgisayar modern yüksek teknolojik ardındaki başaktördür. Buna rağmen gizemini sürdürür ve bilim adamlarının karşısına yeni keşifler devam ediyor. Bilimin gücünün yeniden yapmaktan korkmakta olduğu, gerçekliğin sürekli olarak gitgide daha etkili biçimlerde yeniden tasarlandığını söyleyen Rovelli işte bu gizemin izlerini sürüyor: Helgoland, Heisenberg'in merkezlerinin merkezlerinin tasarladığı bu adadan yola gerçeklikn kuantum kesintileri gerçekleştiren, gitgide daha önemli noktalara doğru adım adım genişleyen bir serüveni. "Başlamadan önce bir uyarı... Bilinmeyenin dipsiz derinlikleri her zaman çekici ve baş döndürmekucudür. Ama kuantum mekaniğini ciddiye almak, onun sonuçları üzerine almak neredeyse sanrılar yaratan bir deneyimdir: Şu ya da bu biçimde, bizden dünya anlayışımızda somut ve tartışma götürmez gibi görünen bir şeyden vazgeçmeyi talep eder. Gerçekliğin hayal ettiğimizden çok farklı olduğunu kabul etmek ister. Akıldan sır ermez derinliklere dalmaktan korkmadan o girdabın almaktan gözünüzü dikmenizi isteyin." Tanıtım Metni