Her Şey Nasıl Bu Hale Geldi?

“Biraz deliliğe yakın, biraz da yalnız olanların kendilerine fısıldar.” Neslihan Yiğitler, Haydar Ergülen'in onu tanıtırken şöyle söyledi; “Şair kumaşı olan bir öykücü”. Daha ilk öyküden oluşan bileşiklerle ortaya çıkan fotoğraflarla, yaşamın karanlığının yanından çıkan sıcaklığın boyutunda, tanıdığınız birine, size ait olanı takip etmek. "Bir an yalnızca bir an, aklını kaçırmakla kaçırmamak arasında o, tutunduğu bir şey varsa insan aklını yitirmiyor. Cebindeki nota tutundu, ona sığındı. Sıkılmaktan buruşmuş notu okumak için boğazını temizledi ve okudu..." Tutkuyla bağlı olduğu Karşıyaka'da kaldığı zamanda "Her Şey Nasıl Bu Hâle Geldi?" istasyonda kayıtlında, doğadan, kutsal kitaplardan, şairlerden, efsanelerden, İzmir'den alınmış ilhamı okuyacaklara sorumluluğa gıpta edeceğim. “Haklı olduğun onun davasının arkasında duracaksın.” Okurun dikkatini sınayan yeteneği, her zamanın okumakta olduğunu hissettirmesi, öyküleri aracılığıyla okuruyla kurduğu gönül bağı değerli. Bilincinin onu taşıdığı yerden seslenişine bağlı inancım, kalbinin ve kaleminin ulaştığı herkese saygımla. Arzu Armağan AkkanatlıTanıtım Metni