Herkes Saklar Yarasını

“Sırlarınızın ölmesi mi gerekiyor, yoksa onlar bakabiliyorlar mı?” HERKES SAKLAR YARASİNİ, anlatacak bir dost ve kapanıp ağlayacak bir diz bulamayanların romanı. Dışarıdan hep mutlu ve güçlü görünenlerin kırılganlığının görünen gerçeği. Ceyda tarafından terk edilen Faruk bir yandan aşk acısı çeker bir yandan da özgürlük travmaları ile uğraşır. Fakat o kendi bunalımının ortasındayken, sebebini sonradan anlayacağı bir hisle Celal'in peşine düşer. Bu takip onu Beyoğlu'nun arka sokaklarında garip bir pansiyona ulaştırır. "Tüm kırık kalplerin ortasında, ayaklarım çıplak, hiçbir şeye basmamaya devam ediyorum. Bu gece izlediğimin hiçbir cümlesini unutmayacağıma emindim." Ağlamak için tanıdıkları insanların cenazelerine katılanlar, anlatmak için sağır ve dilsizleri seçenler, sarılıp teselli bulmak için savunucu arayanlar. Kırık Kalpler Pansiyonu'nun sakinleri onlar. Faruk, Ceyda ve Celal'in kesiştiği hayatlarını bir nefes almakta, yaralarınızı ve sakladıklarınızı bir kere daha düşüneceksiniz. "Bırakın bu beyhude uğraşı, herkesin saklar yarasını! Bunu anlayın artık! Aramayın saklanmak isteyenler. Onlar vakti geldiğinde oradan çıkarlar saklandıkları yerden." Tanıtım Metni