Can Yayınları
Hiç kuş
Hiç kuş
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Kar üzerinde kan lekeleri, tek gözlü ceviz ağaçları, kuş doğuran manifaturalar, kalp çanları, ile gelen kesikbaşlar, sokak ortasında inciri ikiye bölüp yiyen kadınlar, sıkı sıkıya kapalı naylon perdelerle nakşedilen kara masallar… Hiçkuşu'nda, coğrafyaya, tene, bedene, oluşumu, ev içlerine yerleşmiş sızılar, kanlı yaralar ritmi ve hızı durmadan takip, kesilen, delinen, ile komşu bir dille tek tek. Melike Koçak tüm öykülerinde insan özneyi en gerilere kaçış güvercinlerin, sardunyaların, köpeklerin, kırkayakların, serçelerin sesini duymaya, onların dilini sökmeye çalışıyor. Kolektif felaketlere, kıyımlara bireysel yerinden, ev içinden, içine karışan kahve, tarçın, kan ve yanık kokuları arasında gündeyi seyrederken, iş görüşmelerinin, çağrı merkezlerinin, doktor muayenelerinin yarattığı türlü türlü halin saklına kafaları mevcut. Neşterle kesilip cimbızla konmuş gibi onun kelime yerini öykülerde buluyor; kaygıyı, öfkeyi ve hazzı çevrelerini saran onca gürültüden ve karmaşadan uzaklaştırıp merceğinin ortaya koyuyor. Tanıtım Metni
Paylaşmak
