İletişim Yayınları
Hilafeti Yeniden Düşünmek
Hilafeti Yeniden Düşünmek
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
“Hilafet, tuz imparatorluğu, dinî ya da jeopolitik bir düzenin ötesinde, Müslüman toplumların siyasi teşekkülünün somutlaşması idi; ayrıca, bir dizi kamu hizmetinin işleyişi için hukuki bir gereklilik, ideal geçmişle tarihsel bir bağ ve her şeyin öte ümmet için bir habitustu.” Osmanlı hilafeti, geleneksel hilafet geleneğini nasıl dönüştürdü, onu nasıl yorumladı ve anlamlandırdı? Hilafeti Yeniden Düşünmek'in etrafında döndüğümüz temel soru, budur. Hüseyin Yılmaz'ın çalışması, Abbasi İmparatorluğu'nun temsil ettiği imparatorluk “tarihsel hilafetin” 13. yüzyıl aralıklarının sona ermesinin ardından İslam dünyasını saran travma, özdüşünme, keşfetmenin gerçekleşmesi içinde Osmanlıların hükümdarlık anlayışının gelişimiyle başlıyor. Osmanlı İmparatorluğu'nun yükselişi ile hilafetin 16. yüzyılda tekrar emperyal ideolojinin temeli haline gelmesiyle devam ediyor. İşte bu aşamada, hilafetin mutasavvıflarca nasıl yorumlandığına odaklanıyor. Osmanlı Abbasi tasavvurundan farklılaşan yeni hilafet yorumu, “ahir zamanların beklentileri”, Mehdilik iddiaları ve güncel siyasilerin gölgesinde, saltanatın baskın dinî ve kültürel kurgularıyla ve tasavvuf söylemiyle bağdaştırılarak havada. Bir yandan hilafetin saltanata dönüşmesi meşrulaştırılırken; Bir yandan da ahlâki bir ölçü olarak halifelik, sultana da hiza verecek bir paradigma olarak korunmaya çalışılıyordu. Hilafeti Yeniden Düşünmek, Osmanlı siyasetinin evrimi ile hilafet düşüncelerinin dönüşümünü, iç içe geçen iki süreç olarak, ince ince işleyerek inceliyor. Tanıtım Metni
Paylaşmak
