Hımbıl

“İpi kopunca tespihin taneleri yere saçılır, bir daha asla bulunmamak üzere oraya buraya yuvarlanır ya, benim hayatım da böyleydi,” der Nadir. Gençtir, zekidir ama Z kuşağı yaşıtlarının çoğu gibi hayattan ne istemiyordu bilemez. Sosyal medyadan tanıdığı Roxanna ile karanlık oyunlarla dolu yazışmaları onu çok etkiler. Roxanna'ya olan tutkusu Nadir'e bir ayna tutmuş, tüm zayıf listeleri ortaya çıkarmıştır çünkü! Üniversitede okumak için geldiği Ankara sokaklarında, bir martıya atlayarak dolaştığı gecelerde yaşamı sorgular genç adam... Okul arkadaşı Çiğdem, sık sık gittiği bir barın sahibi Enis ve müdavimlerinden Pala ile yaşadığı onu Avustralya'da büyük bir maceraya taşıyacak, sıradanlığın zincirini kırmasını sağlayacak! “Bana bir eser ortaya koyma yetisi veren şey ise yaraya değen başka bir yara...” der romanın kahramanlarından biri. Yazar Birol İnan, keskin bir ironi ve gözlem gücüyle benzersiz bir dünya sunuyor. Bu dünyanın içinde işçileri sömüren yeni dönem müteahhitleri, dijital zorbalıklar, bir babanın onuru ve karşılıksız aşklar var. İnan, “Hımbıl” denilerek küçük görülen Nadir'in kendini yeniden yaratma sürecini, cesur bir üslupla ortaya koyuyor. "Neden babalar kaderci ve ölen milliyetçi? Bir araya gelmelerine engel olan şey ne? Bilginin oluştuğunda ya da geçmişte onlara ulaştırılmasında bir sorun mu oldu? Neden hep aynı yönlendirici okumakta olduklarını söylüyorlar? A,B,C,D,E... Z, sonra tekrar A'ya dönüş mü? Bir şey uğruna mı? Kendin olamamak mı sorun? Ortak yolda belki de bu işi beceremiyorlar. Kopuktu zincir,harbiden kopuk. Anlamakta sürdüğüm,kastettiğim şeyse yaşamak...” Tanıtım Metni